3 Eylül 2009 Perşembe

Gerçekten çok ilginç bir deneyimdi anlatacağım.

Bu tür olaylara "Fala inanma, falsız da kalma" mantığından daha bağımlı olmayan ben, şaşkınlığıma yenik düştüm geçtiğimiz gün. Can sıkıntısı sonucu bakmaya karar verdiğimiz fal gerçekten hepimizi şaşırttı. Arkadaşımın odasından getirdiği kartlar herkesin kolaylıkla bulabileceği saçma bir tarot destesiydi. Yanında kitabıyla birlikte jelatinlemişler ve kitapçının rafına koymuşlar bunları... Beğenen almış... Eğlenmek isteyen almış... İnanan almış...

Bizimki ise tamamen eğlence amaçlıydı. Kartların kutusuna uzaktan bakan herkes kendi içindeki eğlenme isteğiyle "haydi bakalım" dedi ve kartların paketini ilk kez açtık. İki farklı düzende bakılabiliyor. Birinde daha az kartla daha hafif yorumlar, diğerinde ise -yanlış hatırlamıyorsam- 26 kart ile hayata dair geçmiş, bugün ve gelecek yorumları yapılabiliyor.

İlk bakılacak kişi bendim. Sehpanın diğer tarafından -hiç inanmayarak- sol elimle birkaç kart seçip arkadaşıma verdim. Daha sonra kitaptan okuyarak çeşitli yorumlar yapılmaya başlandı. İşte bu kısım gerçekten çok ilginç. Kitap kağıtların olabileceği yerlere göre değişik yorumlar getirmeye yardımcı oluyor ve bunun sonucunda bahsedilen şahısların saç renkleri bile tarif edilebiliyor. İlk tarifte "yea evet n'olmuş ki herkesin o renk saçı olabilir" dedim ancak ikinci ve üçüncü yorumlar gerçekten ilginçti. Kendi elimle seçtiğim şu saçma kağıtlar benimle ciddi anlamda dalga geçmişti.

İkinci sırada arkadaşım vardı ve bu kez kağıtları açacak kişi bendim. O seçti, ben yerleştirdim gerekli yerlere ve başladım sıradan açmaya şu bizim saçma kağıtları. Gerçekten belirli bir tarih sırasına göre olan olayların inceden bir yorumu geldi kitaptan bize.

Tabii ki bunlar kitabın sahip olduğu mistik güçlerden dolayı olmadı. Biz birbirimizi tanıyorduk ve okuduğumuz her yorumu yaşadığımız bir olay ile bağdaştırabiliyorduk. Peki ya ten rengi, saç rengi? Evet tesadüf ancak daha önce hiçbir eğlence amaçlı açılan kartta olmadığı kadar büyük.

Kitabın kapağındaki yazıyı okudum fallarımız bittikten sonra. "İzmir büyücüleri fala nasıl bakarlardı?" Kitabı kapattım ve gülümsedim. Saçma bir Amerikan filmi tadında birkaç saat yaşamıştık ancak keyifliydi. Bu tarz şeylerle eğlenebilen insanla tavsiyem olur bu deste. İnanmak mı? Hayır tabii ki. Sadece gülün.

Tekrar görüşünceye dek hoşçakalın...

5 yorum:

littleiv dedi ki...

fala inancım sıfır. bir kişide çıkıp bilemedi benim geçmişimi geleceğimi. halbuki bilse inanıcam. ama ı-ıh, yok.

Z.T. dedi ki...

hemen açalım bir tarot ehehe :)
ek olarak sizin falınıza bakılmış efendim rica ederim aaa :)

halee dedi ki...

ben herzaman bakıyorum gercekten cok guzel bazı ınsanlar hayatlarını bu fallara göre yönlendırır bende onlardan bırıyım kesınlıkle tavsıye ederım bılınclı bı sekılde bakıldıgında hıcte uydrma olmadıgını sızde görceksınız

piktobet dedi ki...

doğru veya yanlış. saçma bir temele de kurulmuş olsa. temelsiz de olsa hatta. karmakarışık ve zengin bir dünyası var tarotun. eğlenceli de üstelik.

Adsız dedi ki...

Saçma demişsiniz fakat asıl bu yazınız saçma.Siz inanmıyor olabilirsiniz fakat insanların inandıkları şeyler vardır ya da kutsal saydıkları, onlara "saçma" derseniz ve bu şekilde saygısızlık ederseniz bunun adı bencillik ve cahilliktir. Cahillikten kastım diploma degil,umarım anlamışsınızdır.Aslında Deste'nin mistisizmine hatta büyüsüne kapılmanıza ramak kala -ne yazık ki- mantıksallık ile körleşmiş zihniniz bunu kabul etmediği için bu tür acınası yorumlar yapmışsınız.Google'ın aramalarının bu "basit" bloga yönlenmesi dahi gülünç aslında.

Yorum Gönder